hesabın var mı? giriş yap

  • modern caglarin baba hakki' sidir zidane. kendini yere atmaz, hakemi aldatmaz, gol atınca abartmaz, mutevazidir, yere duser dusmez hakeme bakmaz, kaybedince cirkeflesmez, efkarlanınca sigarasını yakar, tepesi atınca kafasını atar.

  • mesela youtube'de bir videoyu çok beğendik. hiç bir bok hatırlamamıza gerek kalmadan ss indiriyoruz.

    sadece izlediğiniz linkde youtube yerinin önüne ss yazın. istediğiniz formatta videoyu indirin.

    örnek:
    www.youtube.......
    www.ssyoutube...

  • bugün bedel ödemiş olan taraftar gurubudur.
    adam olmanın bedelini ödediler, dik durmanın bedelini ödediler, siyah ve beyaz olmanın asla gri olmamanın bedelini ödediler.
    stadyum artık hayal olacak.

    ama biliyorlardı,
    adam gibi bağıramadıkları stadyuma ihtiyacı yok onların,
    yalakalık yapmadılar,
    gereğini yaptılar, beşiktaşlı olmanın gereğini, türk vatandaşı olmanın gereğini,
    hepsinden öte insan olmanın gereğini yaptılar.
    bugün taksim direnişinde resmen hamallık yaptılar,
    tam herşey boka sarmışken girdiler olaya,
    kes bakalım diye meydana indikleri anda herkesin yüzünde bir gülümseme oldu.
    erkek gibi geldiler, erkek gibi savaştılar ve erkek gibi kazandılar.
    çevik kuvvet beyaz desene dediler, toma ele geçirdiler,
    aynı brave heart filminde irlandalıların gelmesi gibiydiler,
    bugün beni hüngür hüngür ağlattılar,
    beşiktaşlıyım hem de en karasından, ama bugün beşiktaşlılığın değil sadece vicdanın da onurunu kurtardılar.
    ülkede iklim değişirse, istenen güzel günler gelirse eğer, tarih kitapları bu siyah beyaz çocukları hep minnetle anacak,
    ileride bir gün evladım olursa onları anlatacağım.
    şimdi koyduk mu diyorlarmış,
    koydunuz kardeşler koydunuz,
    tüm bir halkın gönlüne adınızı koydunuz.
    semtiniz erkek semti aşık etti herkesi
    üzerinizden eksilmesin bayrağınızın gölgesi.

    stadyum birkaç sene daha kalır heralde bu erkek tepkiniz üzerine. ama sağlık olsun,

  • bu adamın ismini duyunca aklıma iki anı gelir. nedense anlatasım geldi.

    birincisi sanırım young boys maçıydı. izmir'de bir kahvehanede izliyordum. 0-1 gerideyken bu adam fırlayıp ceza sahasının içine girdi. sanıyorum fenerbahçe'nin ilk ciddi pozisyonuydu, kahvedeki herkes 'düş yere', 'atla ulan' diye bağırmaya başladı. stoch sanki bizimkileri duymuş gibi bıraktı kendini yere. ardından ikinci sarı kartını alıp oyun dışına atıldı. kahvede atla diye bağıran adamlar bu sefer ana avrat sövmeye başladı. çok ilginç bir manzaraydı.

    ikincisi gençlerbirliği maçını antalyada bir otelde izliyordum. stoch ceza sahasının dışından birkaç şut denedi ama isabetli olamadı. önceki maçta türkiye milli takımına güzel bir gol atmıştı. izleyenler 'ulan anca türkiye'ye atarsın, bize gelince böyle vurursun' minvalinde bir şeyler söylemeye başladı. birkaç dakika sonra stoch fifa puskas ödülünü alan, yılın en güzel golünü attı.

  • biri de benim.

    yıllar önce otobüste şöyle bir diyaloğa denk gelmiştim; otobüse binen biri akbilinin bittiğini söyledi ve ücreti karşılığında birinden onun yerine de basmasını rica etti. sonrasında önlerde oturan bir hanımefendi kalkarak akbili bastı ve şöyle dedi: "para istemiyorum. lütfen siz de aynı durumda kalan başka biri için akbilinizi basın ve para istemeyerek aynısını ondan rica edin"

    karmayla ilk tanışmam da böyle oldu, üsküdar-bostancı otobüsünde.

  • hayat çok acayip lan.

    koyu fenerbahçe taraftarıyım ve şu anda izmir alsancak'taki kartal yuvası'nın önünde yarın oynanacak bucaspor-beşiktaş maçının bilet satışı için sıra bekliyorum. neden peki burda bekliyorum, anlatayım:

    ailem izmir'e çok uzak küçük bir kentte yaşıyor ve geçen hafta izmir'e ziyaretime geldiler. salı günü de dönecekler. tam da pazar günü. beşiktaşlı babama gelirken dedim ki "baba biraları alıyorum, akşam trabzon maçını evde izleriz." adam çok sevindi, yani sesinden anladım lan telefonda ne kadar sevindiğini. onlar yoldayken maç tatil oldu, üzüldük ama biraları da içtik.* tesadüf bu ya yarın beşiktaş izmir'e geliyor ve 56 yaşında, beşiktaş'ını çok sevse de canlı bir maçını izlemek kendisine kısmet olmayan babamla beraber maç izleyeceğiz. elimde hediye kaşkolla bekliyorum.

    entrime "hayat çok acayip lan" diye başlamamın sebebi bu diyeceksiniz ama değil; acayip olan benim gece heyecandan uyuyamamış olmam.

    tanım: babamın tuttuğu takım.

  • insanların acı çekmeyi, sıkılmaya, hatta kendi kendileriyle baş başa kalmaya yeğ tutması.

    virginia üniversitesi, sonuçları 2014 yılında yayımlanan bir araştırma yapmış. katılımcıları, içinde bir masa ve sandalyeden başka bir şey bulunmayan bir odaya koymuşlar ve bir elektroşok cihazına bağlamışlar. öncesinde, elektroşokun tadına baktırmışlar ve katılımcıları, “bir kez daha o acıyı hissetmemek için 5 dolar verir miydiniz?” sorusuna olumlu yanıt verenler arasından seçmişler. yani katılımcılar temelde acıdan kaçınma eğiliminde. neyse efendim, oturtmuşlar katılımcıları masaya, demişler ki “burada oturup kendi düşüncelerinizle baş başa kalın bakalım biraz. arzu ederseniz kendinize elektroşok verebilirsiniz.”

    katılımcıların yarıya yakını en geç 15. dakikadan sonra kendine aralıklarla elektroşok vermeye başlamış.

    yani sıkılmaktan veya kendimizle baş başa kalmaktansa kendimize acı çektirmeyi tercih ediyoruz.

    maastricht üniversitesinden bir araştırmacı da durur mu, bu çalışmanın yayımlanmasından yaklaşık 1 yıl sonra başka bir çalışma yapmış. bu kez katılımcılar 3 gruba ayrılmış. birine acı verici (ilik nakline ihtiyacı olan bir çocuğun hikayesi), birine nötr denilebilecek, birine de sıkıcı (heyecansız bir tenis müsabakasının 83 saniyelik bir kesitinin art arda tekrarı) videolar izletilmiş. yine katılımcılar elektroşok cihazına bağlanmış. bu kez, şokun şiddetini de ayarlayabiliyorlarmış. üzücü ve nötr videoları izleyenlerin kendilerini şoklama sıklığı ve şiddeti birbirine yakınken sıkıcı video izleyenlerinki özellikle de 1. saatin sonunda coşmaya başlamış. kendini en çok ve en şiddetli şoklayanlar bu sıkılan katılımcılar olmuş.

    yani sıkılmaktan veya kendimizle baş başa kalmaktansa ağlayışlı bir hikaye izlemeyi ya da kendimize acı çektirmeyi tercih ediyoruz.

    insanların sosyal medya bağımlısı olması boşa değilmiş. kendi kendimizi nasıl eğlendireceğimizi bilemiyoruz, birileri bizi eğlendirsin diye çaresizce sağa sola saldırıyoruz.

    şuradan ve şuradan

  • ilk yarı 4-0 olunca galatasaraylıların, 70. dakikadan sonra artık 8 olmaz diye beşiktaşlıların kapatıp uyuduğu maçtır. şu an acaba 6 olur mu diye fenerliler izliyor.

    not:gs

  • koyu bir galatayasaraylıyım, bütün hafta kendimi bu maça hazırladım, yeri geldi fenerbahçeli arkadaşlarıma takıldım, yeri geldi bu maç için iddiaya girdim ama bu arapların bir kez daha yaptığı kahpelikten sonra, maçmış kupaymış zerre umrumda değil.

    helal olsun sana fenerbahçe helal olsun sana galatasaray.
    helal olsun size atatürk'ün evlatları.
    aramız bozuk olabilir ama kanımız bozuk değil.

    atatürk bu ülkenin birleştirici gücüdür, selam olsun atatürkçü fenerbahçeli kardeşlerime, selam olsun atatürkçü galatasaraylı kardeşlerime.

    artık maçın türkiyede oynanmasına bile gerek yok, bir yarısı galatasarayın bir yarısı fenerbahçenin olsun.