• o ses programına çıkmış ajhahshssj şu yaşına kadar taşşak geçtiğin ortama ve insanlarin içine düştün ya olum.

    herkesin bir fiyatı vardır bebiş. bunu bize tekrar ispatladın.
  • komik değil.
  • benzer formatta 3 adet reklam entry yazılmış, 15-23 tane fav almış üçü de, favlayanlar da aynı yazarlar. reklam olduğu baştan belli .
  • bu kadar saygısızlığa ve seviyesizliğe nasıl gülüyorsunuz olm ya?
    bakın mesele küfür, argo falan değil.
    cem yılmaz da argo espriler yapıyor, başka komedyenler de cinsellik içeren şakalar yapıyor. mevzu o değil.
    bu arkadaş bildiğin seviyesizlik yapıyor.
    seyirciye "karın çok güzelmiş. hatta ben şaşırdım bu adam bu kızı nasıl ayarlamış" diyor. herif de gülüyor kikiki.
    lan siz nasıl bir kitlesiniz, ne çeşit bir seyirci grubusunuz, ne gebeş bir mizah anlayışınız var ya?
    bakın arkadaşlar bu mizah falan değil.
    başka bir erkek benim karım veya kız arkadaşım hakkında böyle konuşamaz, "ne güzelmiş lan senin karın" diyemez, beni yersiz şakalarla küçük düşürmez, aşağılayamaz.
    bunun özgüvenle de alakası yok he. kendinizi kandırmayın hiç.
    karın ne güzel senin! bak bak. adamın iki kaşının ortasına kafayı gömerim olm ben. ne anlatıyorsunuz siz?
    elbette mizahta bir parça iğneleme olur ama bu aşağılanma biçiminden haz alıyorsanız sizde sıkıntı var demektir.
    haberiniz olsun.
    şapkanızı önünüze koyun derim.
  • - fantezin ne?
    + bir günlüğüne erkek olmak.
    - bak x erkek ne sikime yarıyor?
    + ?!?/!?!!

    yani para verip şu muhabbete maruz kalacağıma lise mezunları pilav gününe gidip eski günleri yad edelim derdim.
  • vasatlığı zirveye taşıyan komik adam.

    dün niyeyse, sanırım boş vaktim vardı, hasan can'a neden bir öfke beslediğimi düşündüm.

    yani adam gayet komik, bunu belli ediyor, hazırcevap, sempatik.
    iyi biri olduğu -en azından kesinlikle kötü biri olmadığı- bariz belli.
    sunuculuğu da gayet başarılı, yani program akıp gidiyor. evet.

    ama sonra şunu fark ettim. günlük hayatta kaçtığım, olmamasını dilediğim ne kadar insan tipi varsa onları sahneye taşıyor ve zirvelere de birazcık bu yüzden çıkıyor.

    yani sahnede, hani bu insanlardan kaçıp sığındığımız bir yer olması gereken yerde, aynı sıradan insanlar, birbirinin aynı vasat hikayeler ve bunlar üzerine şaka yapan bir adam.

    yolda gördüğü her güzel kadına "buna sabaha kadar kayıcaksın abi" diyen adamlar, sevgilisi olan erkeği ayartıp "ben istediğim erkeği alırım abi" diyen kadınlar toplanmışlar sahne üzerinde de iktidarlarını kuruyorlar. günlük hayatın kazananları, yetmiyor bir de mikrofona konuşup hayatlarını haykırmaya başlıyor.

    fazla mı ayrıştırıcı, kibirli duyuluyor bilmiyorum ama sahne, benim için her zaman öteki insanların sesini duyurduğu bir yer olarak kalacak sanırım. yani hayatı yaşayabilen adamların orada işi olmaması gerektiğine inanıyorum. alt tarafı muhabbet ediyoruz diyorsanız da bunu stand up partilerle süsleyip, diğer küçük ölçekli, ünsüz standupçılara ettiğinizi düşününüz. yani insanlar stand up'ı bu zannediyor artık.

    biri yazmış hani, "artık sahnede tek başına uydurulmuş hikayeler anlatan adamlardan sonra ilaç gibi geldi." al işte algıya bak. aynen bebiş, suç ve cezayı okurken de "amaan bıktık şu üzerine düşünülmüş kurgulu cümlelerden bize samimi adamlar lazım" deyip kitabı kapatmalıyız değil mi?

    ama bu program sağolsun "kanka geçen partideyiz kızlara yürüyoruz ortam şahane, bi ona koşuyorum bi öbürüne, sabaha kadar pompa!" diye anılarından başka bir şeyi olmayan boş beleş adamlara "haha çok sempatiksin ırz düşmanı kardeşim benim" deniliyor ve trend 1 olunuyor tabi ki.

    çünkü bu vasatlık her zaman duyulmak, bağırmak istiyor.

    hatırlarsanız iki sene önce falan oğuzhan uğurun rönt diye bir programı vardı. insanlar "abi nolur beni röntle bak benim hayatımı incele bana laf sok" diye yalvarıyorlardı.

    sonra mesut süre ilişki testi'ne başladı. alta, aklınızın hayalinizin alamayacağı kadar kocaman adamlar "lütfen programınıza konuk olalım. bakın dinleyin. dinleyin bu muhteşem aşkımızı size anlatalım siz de şakanızı yapın biz de kendimizi duyuralım. win win ha abicim" yorumları dolmaya başladı.

    aynısı hasancan'da da oluyor işte. "abi ben fantezimi anlatmiyim, yayınlayamazsınız haha" diyen adamları zirveye çıkardın be bebiş.

    sanırım bu topraklarda yeni dönem bir hikaye anlatıcısı bulamayacağız. anca "siz bize hayatınızı anlatın, biz de size şaka yapalım"cı tayfa gelecek. bize de louis ck, eddie izzard, chappelle, carlin gibi adamların standuplarını ezberlemek kalıyor.
  • başlığının altı reklam botlarıyla dolan kişi.

    hepsi 15-20 entryli hesaplar ve hepsini favlayanlar aynı kişiler:yine 15-20 entryli hesaplar.
  • bugün burada biri bu adamın yaptığı programın fragmanını paylaşmış.

    konuk kız “babamla birlikte sizin programı izliyoruz, babam çok piç bu adam diyor.” diyor. gülüşmeler vs. (neresi komik anlayamıyorum)

    bu hasan can cevap olarak “senin babanın amına koyayım diyor” kız dahil herkes gülmekten yarılıyor. (asla anlamıyorum)

    karşılıklı küfür şeklinde diyalog devam ediyor ve herkes gülüyor.

    abi sokakta biri bir kıza senin babanın amına koyayım dese sözde feministler hemen yaygara çıkarır. programda herkes gülüyor. şaka gibi.
  • avam kesimin cem yılmaz'ıdır.
  • şunu belirtmek isterim edepsizliğin, leşliğin , kokuşmuşluğun, ergen hayasizliğinin oguzhan ugur ile birlikte temsilcileridir.

    çürümüşlük nedir diye sorana bu iki isimi gösterin yeterli.

    edit: yeter aq mesaj atmayın anladık. dini bir doktrinle hareket etmediğimi belirttim.
hesabın var mı? giriş yap