• bir çocukluk aktivitesi. anne bir yandan yatakları sererken, çocuk orada balıklama atlar diğer yatakların ve yorganların üstüne. kardeş de varsa süper güreş yapılır ve boğuşulur orada.
  • sonrasında o yorganın altına girip soğukta ayaklarını kara sinek gibi birbirine sürte sürte uyumak vardır. efsanedir.

    (bkz: duygulandırdın piç)
  • bir de anne yatağı yaptıktan sonra, yatağa yatıp üzerine yorganın serileceği anı beklemek vardır. benzer kalibredeki güzelliklerdendir ikisi de. o anki duyguyu anti-depresanlara katacak bir teknoloji olsa keşke.
  • çocukluğuma dair hatırladığım en güzel anılarımdan. düşünüyorum da her şey çocukken güzel galiba.

    evin misafirlerle neşelendiği günlerde bir an önce akşam olmasını isterdim küçükken. ev misafirle dolup taşınca çocuklara yer yatağı serileceğini bilirdim çünkü. bütün çocuklarla birlikte yer yatağında yatacak olmak ayrı bir heyecandı benim için.

    düşünüyorum da meğer ne güzel günlerim olmuş çocukluğumda. ne güzel heyecanlarım, ne güzel telaşlarım olmuş sevinç ve hüzün dolu.

    insan çocuk kalamıyor tabii. zaman geçiyor. büyüyor. telaşlar değişiyor, sevinçler azalıyor, insan hüznün daha çok farkına varıyor.

    insan, artık yatakları serecek biri olmadığını anladığında büyüdüğünün farkına varıyor ve büyüdüğünün farkına vardıkça hissediyor hüznü.

    yatakları serecek biri olmadığında misafirler de gelmiyor artık. ev dolup taşmıyor. insanların neşeleri birbirine karışmıyor. ev hep sessiz.

    her şey çocukken güzel sözlük.
    çocukken sevinç dolu.
    çocukken masum.
  • vay pij ne güzelde hatırlamış maziyi. mutluluğu yanağımda hissettim.
  • anneanne evinde yapılıyorsa yorganlara saplanmanız ile son bulacak eylem.
    mükemmel bir atlayış
  • hey yavrum hey beni duygulandiran entry olmustur. hep boyle eskiyi hatirlayinca o zaman ki mahallemizi, evimizi komsularimizi falan dusunuyorum ve ne kadar temizdi hersey diyorum. belki de ben kucuktum anlamiyordum ama yinede...
  • çocukluk aktivitesi. ama ben bunu yorgan değil de çarşafın üzerine atlayarak gerçekleştirirdim. şöyle balon halini aldığı sırada. annem de yeniden yapar, yeniden atlamamı isterdi. *
  • 20 sene sonra hala yapmakta olduğum eylem.
    ilk başladığımdan beri tutkunu olduğum bir extreme spor.
  • hatırlamak dişlerimi kamaştırdı gece gece. 3 kasım 2011 beşiktaş d. kiev maçındaki karambol tadında geçen hayat içerisinde zamanı durdurdu adeta anımsamak. 30'dan fazla entry'i kim bilir nasıl bi gülümsemeyle okudum, yarısında bastım şukelayı... dedem ve babaannem bize geldiğinde onlara babamla annemin yatağını verip yer yatağı kurduğumuz zaman ve teyzemlerde kaldığım zamanlarda ben ve teyze oğulları için yer yatağı kurulduğunda yapıyorduk bunu. özellikle haftada 2-3 gün teyzemlerde kaldığım için çokça deneyimlemişliğim vardır.

    hatta bir keresinde teyzemin küçük oğluyla aynı anda zıplayınca kafa kafaya çarpışmıştık, öylesine keyifliydi ki hem kahkalarla gülüyorduk hem acıdan kafamızı ovuşturuyor bir yandan da acıdan ve kahkahadan dolan gözlerimizi siliyorduk.

    güzeldi her şey çünkü ben salçalı ekmeğimi yemiştim, eniştemden harçlık almıştık, yarın olunca gazoz kapak* veya misket oynayacaktık istersek atariye de giderdik. yarın sokağa çıktığımızda kollarımızı birbirimizin omuzlarına atıp bir olup yürüyecektik. şimdi sokaklara bakıyorum ve kollarını birbirinin omzuna atıp yürüyen bir çift çocuk bile göremiyorum. kimsenin kimsenin kolunu taşımaya tahammülü yok, hiçbir çocuğun 3 kişi yan yana dizilip ortadakini taşıyıp yürümek gibi sıradan bir eğlencesi yok.

    belki de olmamalıdır bilmiyorum.
hesabın var mı? giriş yap