ülkeye yüklü döviz girişi sağlayacak projeler

• #153926388
• deniz turizmi konusunda dünyanın sayılı ülkelerinden biriyiz.
  kumar olayı acayip mantıklı, devlet ege ve antalya bölgesinde kendi denetiminde ultra lüks mekanlar açsa, deli gibi para akar ve turizm gelirlerini 123871283 katlarız.
• fenerbahçe'nin ali koç'un kankası prens selman'a satılması. (bkz: muhammed bin selman)
  
  ben şuraya park edeyim de zamanı gelince şukuları verirsiniz.
• malum şahsın bir şekilde (ebediyete intikali tercih edilir) işten ayrılması, ve bu sayede ülkenin dünyanın alay/nefret konusu olmaktan kurtulması.
• -yabancıya konut satışında vatandaşlık verilmesi.
  
  -kamu iktisadi teşebbüsleri ve iştiraki kuruluşların özelleştirip yabancılara satılması.
  
  -kanal istanbul gibi proje vaatleriyle ülke yopraklarının yabancı yatırımcılara satılması.
  
  -ekonomide çin modeline geçilip, türk lirasının itibarsızlaştırılması, bu sayede kendi kendisine yetemeyen üretim kalemlerinin, ucuz diye başka ekonomiler tarafından sömürülmesi.
  
  -ortadoğu ülkelerinden göçmen kabul ederek avrupa birliğinden göçmen fonu alınması.
  
  -çeşitli tavizlerle arap ülkelerinden uçak dolusu para girişi sağlanması.
  
  -türk vatandaşlarından konaklama vergisi alınması; otellerin, milliyet farkı ücreti gibi uygulamalarıyla sektörün yabancı turizme teşvik edilmesi.
  
  yukarıda sıralanan örnekler ve benzerleri şeklinde olmaması gereken projelerdir.
• cennet koylarının yarım asırdan fazla bir süredir turizm adı altında pazarlanmasına rağmen zenginleşemeyen ve o turizm sektörünce ikinci sınıf muamelesi gören halkın fertleri tarafından, bundan hiçbir ders çıkaramamış olacaklar ki, hala “kumarhanelerin açılması” gibi herhalde bizden başka kimsenin aklına gelemeyen “orijinal” fikirlerin proje olarak sunulduğu başlıktır.
  
  --- spoiler ---
  yabancı kompleksi
  
  bilinen bir şey varsa, atatürk devriminden çok kısa süre hariç, şimdiye kadar kalkınmamızı yabancılardan beklemiş olmamızdır. sultan abdülmecit devrinden beri, “yabancı sermaye gelsin, sam amca versin, kalkınalım” dedik ve demekteyiz. bugün tam bir çıkmaz içine düştüğümüzü hissetmeye başladığımız halde, kurtuluşu, yabancı sermayeye yeni tavizler tanımak, işçi ihraç etmek ve turist beklemekte görmekteyiz. bu ümitler de, geçmiş ümitler gibi boşa çıkacaktır. zira bir millet, dilencilikle, turistlere garsonluk etmekle, kumarhaneler ve sefahathaneler açmakla ve işçisini yabancı işçinin artık tenezzül etmediği işlerde çalışmaya göndermekle kalkınamaz. bir zamanlar fransa’da yarım milyondan fazla cezayirli işçi vardı. cezayir’de 1 milyondan fazla avrupalı yaşamakta, bu ülkeye turist ve yabancı sermaye akmaktaydı. ama o tarihlerde cezayir en koyu sefalet içinde sürünmekteydi. düne kadar küba, bir amerikan cennetiydi. amerikan sermayesi, çok sayıda turist küba’ya akmakta. kübalı işçiler amerika’da rahatlıkla iş bulmaktaydı. en lüks oteller, kumarhaneler, zevk evleri ve müziğin en güzeli küba’daydı. kübalı, zengin amerikalı turistin dolarları için, otelci, lokantacı, müzisyen, kumarbaz, garson ve fahişe olmuştu. amerikalı bu turizm cennetinde milyonlarca dolar harcamakta, ama küba açlık, sefalet, fuhuş ve kumar ülkesi olarak kalmaktaydı.
  
  yabancıya el açarak, memleketin bütün zevklerini yabancıya peşkeş çekerek kalkınma denemeleri bugün bütün az gelişmiş ülkelerde iflas etmiştir artık. doğan avcıoğlu - yön dergisi, 81. sayı.
  --- spoiler ---
  
  yalçın küçük de boynuzlu sektörler olarak sıfatlandırdığı turizm-inşaat-tekstil olan tit’in analizini yapıp ülkenin fotoğrafını yıllar yıllar öncesinden çekmiş ve şöyle demiştir: “iktisat profesörleri var, hepsi yatırımcıların "baş" ekonomist kızlarına benziyorlar, hiç "bi-şi" bilmiyorlar, sektörlerden anlamazlar, ben meslekten plancıyım, bir "tit" sektörü icat ettim, aydınlarımızı bir zamanlar vuran "tit" ile isim benzerliklerine işaret ediyorum. habersizdirler. bu, tekstil-inşaat-turizm mesleklerinden meydana geliyor, türkiye şimdi tit boynuzları üzerindedir. boynuzlu sektör de diyebiliriz, bir, düşük ücret buradadır, iki, sendika yoktur, üç, sigortasız çalışma esastır, dört, müfettişler uğramazlar ve iş kazaları yüksektir, beş, mankenler tit'e bağlıdırlar, altı, reklamları tit yaşatır, yedi, orospu ve fahişeler, sektörün by-product'larıdır, sekiz, tit gerilerse, ahlaksızlık azalacaktır. bir, corollary, tit yobazizme muhtaçtır. tit yüksekte olmak zorundadır. hediyesi orospu sektörüdür. ve biz ilk plancılar, birinci beş yıllık plan'dan beri tekstili, inşaatı, turizmi teşvik etmeyiz. üçü, bir bozulma imalathanesidir. istemeyiz ve karşıyız. biz kalkınmacı ve dolayısıyla sanayiciyiz.” (bkz: #163900561)
• (bkz: #163919082)
• casinoların sadece yabancılara giriş izniyle ve sadece devletin çalıştırması şartıyla açılması.
  
  edit : 2 alttaki yazar arkadaşa :
  - gürcistan'da parayı batıran gürcistan vatandaşı demişsin.
  onun için o ülkenin vatandaşı girmesin diyorum.
  - devletin müdahil olduğu hiçbir sektör kar etmemiştir diyorsun. türkiye'deki kumarhaneleri sudi özkan, ömer lütfü topal ve o zincirin diğer halkaları yönetti.
  onun için sadece devlet çalıştırmalı diyorum.
  bu iki şart sağlandıktan sonra devlet kar eder.
  
  edit2 : biraz aşağıda (#163923537) bir başkası "tabi bazı sivri zekalar sadece turistlere açılsın gibi aptal saptal önerilerde bulunmasa daha iyi olacak. kendi ülkenizde bari kendi ırkınızı gömmeyin. borç bataklığına düşüp intihar edecek mal varsa o zaten ölmeye yer arıyordur. ırktan bağımsız." buyurmuş.
  
  türklere açık olduğu dönemde intihar edenler oldu. aileler yıkıldı. ve o bunlara mal diyerek ne olduğunu belli etmiş. devlet kendi vatandaşını korumak için tedbir alır. bunun adı gömmek değil korumaktır. yeter ki anlayacak izan olsun.
• (bkz: devletçilik)
  (bkz: laiklik)
  (bkz: halkçılık)
• #163921039
  
  devletin müdahil olduğu hiç bir sektör hiç bir ülkede kar etmemiş, bilakis hazineden gelen paralar da hortumlanmıştır.
  içinde her daim sıcak nakit dönen casinoların “herifçioğlu kazandı abi” diyerek bir güzel içini boşaltırlar.
  
  bu arada, gürcistan'da casinolar şakır şakır çalışıyor, fakat ülkeye yüklü döviz girişi falan olmuyor. vatandaşlar zamanında bankalardan kredi çekerek casinoda batırdılar ve hala ödüyorlar.