1106 entry daha
  • öyleyse kim kurtaracak beni var olmaktan?
    hayatımı toprağa veriyorum.
    f.p
  • koca bir evrene kapı açan basit bir cümledir bazen.

    “topraktaki bir oyukta bir hobbit yaşardı.”
  • "bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti"
    yeni hayat - orhan pamuk
    30. baskı oldu ama olsun.
  • korkma!
  • yerli olarak:

    “birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi. içimdeki sıkıntı eridi.”

    yusuf atılgan - aylak adam

    yabancı olarak:

    "zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı hem aptallık, hem inanç devriydi hem de kuşku, aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi, hem umut baharı hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana - sözün kısası, şimdikine öylesine yakın bir dönemdi ki, kimi yaygaracı otoriteler bu dönemin, iyi ya da kötü fark etmez, sadece 'daha' sözcüğü kullanılarak diğerleriyle karşılaştırılabileceğini iddia ederdi."

    charles dickens - iki şehrin hikayesi
  • "hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum. bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi? evet, bunun hayatımın en mutlu anı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu"
    orhan pamuk- masumiyet müzsi
  • “yüz binlerce insan avuç içi kadar bir yere toplanıp üst üste yaşadıkları toprak parçasını çirkinleştirmek için var güçleriyle çalışmış olsalar; üzerinde hiç bir şey yetişmesin diye her yanına taş dikmiş, filizlenen her otu kökünden koparmış, çevredeki tüm ağaçları kesmiş, tüm hayvanları, kuşları uzaklaştırmış olsalar bile gene de ilkbahar ilkbahardı…”

    (bkz: diriliş)
  • bir duvar vardı. önemli görünmüyordu. kesilmemiş taşlardan örülmüş, kabaca sıvanmıştı; erişkin biri üzerinden uzanıp bakabilir, bir çocuk bile üzerine tırmanabilirdi. yolla kesiştiği yerde bir kapısı yoktu; orada yerin geometrisine indirgeniyordu: bir çizgiye, bir sınır düşüncesine. ama düşünce gerçekti. önemliydi. yedi kuşak boyunca dünyada o duvardan daha önemli bir şey olmamıştı.
    bütün duvarlar gibi iki anlamlı, iki yüzlüydü. neyin içeride, neyin dışarıda olduğu, duvarın hangi yanından baktığımza bağlıydı.

    (bkz: mülksüzler)
  • --- spoiler ---

    bir pazar günü, 24 mayıs 1863'de, dayım profesör lidenbrock, eski hamburg'un en eski sokaklarından biri olan könig-strasse 19 numaradaki küçük evine aceleyle dönmüştü.

    --- spoiler ---

    edebiyat tarihinin en iyi giriş cümlesi olmayabilir ama bu dünyadaki birçok insana ilham olacak bir hikayenin, bambaşka bir dünyanın en iyi giriş cümlesidir.

    peşinden ay'a götürdü, denizler altında gezdirdi, dünya turu yaptırdı hatta ve hatta boğaz geçişi için tekne parası ödememek adına karadeniz kıyılarını bile gezdirdi ama biz o dünyanın altındaki başka dünyanın hayali ile yaşadık.
  • ''akıl çağıydı, budalalık çağıydı da. inanç çağıydı aynı zamanda inkar çağıydı da. bir taraftan aydınlık bir taraftan karanlık mevsim yaşanıyordu. umudun baharıydı, yeisin kışı..''
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap