çarkıfelek

• cem davran'ın nedense oldukça gergin olduğu ve hostes kızı şaka ayağına sürekli terslediğim, alay edip aşağıladığı program. mehmet ali erbil'de insanlarla dalga geçerdi o da iğrençti ama üzülerek itiraf etmeliyim ki komikti de. cem davran'ın sunumunda ise eğlence yok, cem davran çaktırmamaya çalışsa da sinirli, kızla şakasına dalga geçiyor gibi değil de onu çok aptal buluyor ve tahammül edemiyor gibi bir hava veriyor. mesela az önce çarşı sonrası yarışmacıyı yerine uğurladılar kız "alkışlarla uğurluyoruz" dedi.
  cem davran "madem öyle neden alkışlamıyorsun?" dedi gülümseyerek.
  kız elindeki tableti gösterip elinin dolu olduğunu söyledi cem davran'da "bak bu dijital çarşı'nın çok güzel bir yanı var bunu alıyorsun böyle..." diye kızdan aldı ve kendi koltuk altına aldı tableti ve "bak bu şekilde ellerin boşalır ve alkışlayabilirsin diyerek alkışladı. dene bakalım yapabiliyormusun" deyip kızın koltukaltına verdi tableti ve alkışlattırdı "bravo(!)" dedi.
  resmen "bu kadar basit bir şeyi bile akıl edemiyorsun" demeye getirdi. cem davran karşısında mala anlatır gibi uzun uzun açıkladıkça kızcağazın yüzündeki gülümseme kayboldu resmen o kadar üzücüydü ki... sinirlenilecek çok aptalca bir hata yapmış olsa uyar da ne anlamı var. yarışmacıyı gayet güler yüzlü ve kibarca yerine uğurlamış zaten ne bu böyle salağa laf anlatır gibi uyarıyorsun.
  mehmet ali erbil'de hostesleriyle böyle uğraşır takılırdı onlara, dalga geçerdi ama sınıftaki fırlama ergenin kankasıyla dalga geçmesini anımsatırdı. cem davran olmamış...
  yarışma programı sunuculuğu yada jüriliği sosyal medyada, magazin karşısında kibar, saygılı, mantıklı diye bilinen insanların maskelerinin düştüğü bir platform olabiliyor.
• sunucunun hostesle alay etmesi, yer yer aşağılaması dünyada da bu gibi eğlence soslu bilgi yarışmalarının formatıdır. kıza üzülmeyiniz, o sadece kendine verilen rolü oynuyor, kantarın topuzu bazen kaçınca renk verse de ortada bi sorun yok. neticede iki taraf da kazanıyor. televizyonda olan hiçbir şey gerçek değildir, en gerçek sanılan reality şovlarda dahi, seyirciyi bir tarafı tutmak, bir tarafa cephe almak zorunda hissettiren ve bu suretle onu bir dramatik kompozisyona maruz bırakarak kumandadan uzak tutan, gerginlik-münakaşa beklentisi yaratan ya da tamamen kavuklu pişekar karagöz hacivat misali bir temaşa zevki yaratmaya çalışarak ortaya seyirlik bir gösteri çıkaran kurmacalar olur. bunu ustaca yapmak, yakıştırarak yapmak ayrı maharettir. işten habersiz olmayayım diye 7-8 bölümü izledim, hostes de salağı yeterince iyi oynayamıyor, cem davran da sadece sivri dilli kalabiliyor oysa ki sempatik olabilmeli, her şey kör göze parmak. nerede erbil'in yeliz yeşilmen i gömmeleri, güner ümit'in sarı şekerle atışmaları.