hesabın var mı? giriş yap

  • jim jarmusch marifeti, 91 yapımı neffis film;

    los angeles, new york, paris, roma ve helsinki'de, aynı anda ve aşağı yukarı aynı sürede ve hep taksilerde geçen, akıllara birbirinden durgunluk verici beş hikaye. paris bölümünün fransızca, roma bölümünün italyanca çekildiğini söylersek, helsinki bölümünün ne'ce çekildiği kolaylıkla tahmin edilebilir.

    oyumu, paris ve helsinki hikayelerinden yana kullanmakta bir beis görmüyorum

  • "çok fazla ağlıyor" bahanesiyle bebeğini duvara fırlatıp öldüren bir babanın(!) eylemi.

    bunalıma diyo, girmiş diyo, kız diyo olunca diyo.

    sanırsın hanedanlığa oğlunu geçirecek pezevenk.

  • önce şu aşağıdaki linkteki fotoğrafa bakalım. dünyadaki bütün suları çekersek dünya nasıl görünür diye merak edenler için görünüm bu şekilde:

    http://water.usgs.gov/…water-volume-fresh-large.jpg

    en yüksek dağ 9 km'ye yakın, okyanustaki en derin yer ise 10 km'nin biraz üzerinde.
    yüzeydeki bu yükseklik ve derinliğe rağmen sular tamamen çekilse bile dünya hala pürüzsüz bir küre olarak görünecektir.
    dünyanın çapı 12.000 km olduğundan 9-10 km'lik pürüzlerin algılanması çok zor. bu 12 metre çapındaki bir küre üzerindeki 1 cm'lik kabartıları görmeye çalışmak gibi.

    fotoğraftaki abd üzerinde görünen büyük mavi küre dünyadaki tüm suyu bir araya topladığımız zaman nasıl görüneceği hakkında. evet okyanusların tamamı dahil dünyadaki su bu kadar!

    çapı 1375 km olan bu mavi küre tüm suları temsil etmektedir: okyanuslar, kutuplardaki ve dağlardaki buzullar, göller, ırmaklar, atmosferdeki su buharı, bulutlar ve hatta canlılardaki sular. dünyanın büyüklüğü ile karşılaştırıldığında aslında çok da fazla suyumuz yok.

    bu mavi kürenin sağında daha küçük bir mavi kürecik görünüyor. çapı 273 km olan bu küre dünya üzerindeki tüm tatlı suları temsil etmektedir: yeraltı suları, göller, ırmaklar vs.
    bu tatlı suların %99'u erişilemez derinlikte yeraltı suları olduğundan bu küçük mavi küreciğin ancak %1'ini kullanma imkanına sahibiz. küçük mavi kürenin hemen altındaki en küçük mavi noktacık bu %1'i göstermektedir. çapı 56.2 km'dir).
    işte o miniminnacık mavi küre kadar su ile yaşıyoruz bu dünyada.

  • tüm ülkenin sahip çıkıp en az cezayla hayatına geri dönmesi gereken baba gibi babadır.

    ne yapıp edip gündemde tutulmalıdır.

  • yaklaşık olarak 11 yıldır fotoğraf çekiyorum, sokak fotoğrafçılığı ile başladım, son 3-4 yılda ise kuş fotoğrafçılığı ve kuş gözlemi yapıyorum. kuş gözlemi yaptıgımı ögrenen insanlardan, arkadaşlarımdan vs sürekli sorular geliyor ve farkettim ki gelen soruların çoğu aynı şeyler. bu sorulara bir de buradan cevap vereyim kendi açımdan.

    -kuş gözlemciliği nedir, yani ne yapıyorsunuz?
    -kuşları izliyoruz, doğayı izliyoruz, hangi kuşu nerede gördük, ne zaman gördük bunları kayıt altına alıyoruz. doğanın içindeyiz, doğayı, hayvanları ve fotoğrafçılığı seviyoruz. hepsinin birleşimi sonucunda kuş gözlemi ortaya çıkıyor. ben eskiden de doğayı, hayvanları izlerdim, kuşlar hep ilgimi çekmişti, uçmak hep ilgimi çekmişti. zamanla kuşlarla ilgili internetten bilgiler edindikçe ve kitaplar aldıkça daha çok bilgilendim ve sanılandan çok daha karmaşık canlılar olduklarını, çok daha zeki olduklarını, bazı kuşların çok ciddi sosyal ortamlarının olduğunu öğrendim. bunları öğrendikçe daha çok bu hobiye tutuldum.

    -sıkılmıyor musunuz?
    -genel olarak hayır. ilk bakışta durağan bir hobi olarak geliyor fakat, bu hobinin içinde, gezi, muhabbet, doğadaki canlıları izleme, çok ilginç olaylarla karşılaşma gibi durumlar içiçe. tabii ki bazı zamanlarda çok az kuş gözlemleyebiliyoruz, aracımız batıyor, sıkıntılar yaşıyoruz ama genelde çok güzel anılarla dönüyoruz eve. ayrıca çektiğin güzel bir fotoğrafı izlemek de çok keyifli.
    insan şu fotoğrafa bakıp da keyif almaz mı?
    guş
    bir kuş sizden korkmadığını anladıgında, size yaklaştıgında onunla bir bağ kurarsınız. işte bu bağ benim kuş gözleminde en sevdiğim şeydir. ama kuşların türkiyede insana güvenmesi çok zor, bu kadar çok av baskısının, doğa düşmanının olduğu bir yerde kuşların rahat olması çok zor.
    ayrıca, ufak da olsa kuş gözlemcileri kendi içlerinde yarışırlar. ne kadar çok kuş göreceklerine dair bir yarış vardır. her gördükleri yeni bir kuş onların tabiriyle yeni bir "kertik"tir. bu da tatlı bir çekişmeyi ve daha çok gözlem yapmayı teşvik eder. bu olay da ayrı keyif verir.
    big year denen de bir olay var, bir yıl içinde en fazla kaç kuş göreceğinize dair bir yarışmadır. hatta filmi bile çekildi ve keyifli bir filmdir.
    (bkz: big year)

    -fotoğraf makinesi şart mı?
    -hayır değil hatta hiç fotoğraf da çekmeyebilirsiniz gözlem sırasında, ben gördüğüm kuşları kayıt altına almak, daha sonra baktıgımda nerede ne görmüşüm diye incelemek ve güzel bir kare bulursam da onu çekmek için kullanıyorum. ama sadece dürbünle hatta dürbün bile olmadan sadece gözlerinizle gözlem yapabilirsiniz, yaptıgınız gözlemi ufak bir deftere, kağıda not alabilirsiniz.

    -para kazanıyor musun?
    -hayır, yani şu ana kadar hiç bir kuş fotoğrafım satılmadı. satabilen kişi sayısı da çok değildir sanırım. ama kuş gözlemi rehberliği yapan ve kuşlar konusunda çok bilgili arkadaşlarım var, onlar bu işi profesyonel olarak yapıyor ve para kazanıyorlar.

    -biz de yapabilir miyiz, nerelerde yapabiliriz?
    -her yerde, parklarda, bahçelerde, gittiğiniz bir mesire yerinde, bir ormanda, deniz kenarında, gölde hatta çölde ve dağda gözlem yapabilirsiniz.

    istanbul için özel olarak kuşların bol olduğu bir kaç yer şunlar olabilir;
    -büyükçekmece gölü ve çevresi; su kuşları ve yırtıcılar. kış aylarında ördek ve su kuşları, yaz ortası sumrular.
    -riva çayırları; her tür kuş karşınıza çıkabilir. özellikle bahar aylarında, göçün yoğun oldugu dönemler güzeldir.
    -terkos havzası, karaburun ve karadeniz sahil kesimi; deniz kuşları, ördek ve ötücüler
    -belgrad ormanı; piknik alanında ötücüler, ağaçkakanlar vs
    -çamlıca tepesi ve toygartepe (itfaiye gözlem alanı); eylül ekim aylarında yırtıcı göçü (yüzlerce kartalı bir arada görmek nefis)
    -sarıyer kuş gözlem kulesi; nisan mayıs aylarında yırtıcı göçü
    -boğaz; martılar, karabataklar, yelkovanlar, su kuşları vs. her zaman sürprize açık.
    -marmara ve karadenize kıyısı olan her yer
    -validebağ korusu
    ilk aklıma gelenler bunlar.

    -yaşadığınız zorluklar?
    -avcılara bile laf söylenmeyen yerlerde kuş gözlemcilerinin tepkiyle karşılaşması. makineyi gören yerel halk tarafından zaman zaman jandarmaya şikayet edilmek. güzel fotoğraf için saatlerce kamuflaj içinde sabit durmak. soğuk kış aylarında rüzgara, soğuğa, yazın da sıcağa katlanmak. ama bunların hepsi bu güzel uğraş için değer.

    bunların yanı sıra, gönüllü olarak kuş halkalama istasyonlarında çalışabilirsiniz. kuşlara halka takıp bilimsel çalışmalara yardımcı olabilirsiniz.
    kuş sayımlarına katılıp milli parklara yardımcı olabilirsiniz. bu sayımlar kuş ve yaban hayatı için çok önemli. kuş sayısının yıldan yıla nasıl değiştiğini ve dolaylı olarak doğal hayatın seyrini takip edebilir ve bu konuda yetkili birimlere katkıda bulunabilirsiniz. bireysel olarak da gözlem yapıp bu değerli gözlemlerinizi uluslararası internet sitelerinde paylaşabilirsiniz.

    türkiye kuş gözlemi açısından çok güzel bir yer. dünyadaki göç rotalarından en önemlilerinden bir kaç tanesi türkiye üzerinden geçiyor. istanbul boğazı, hatay ve artvin çok önemli merkezler. ayrıca anadoludaki bir çok göl kuşlar için çok önemli dinlenme ve üreme alanları. bu alanlarda da gözlemler rahatlıkla yapılabilir (daha geniş bir zamanda sadece gözlem alanlarını içeren detaylı bir entry girmeyi planlıyorum)

    bu hobiye giriş yapmak isteyenler için bir kaç kaynak bırakayım;
    trakus kuşlar hakkında türkiyedeki en iyi site diyebilirim.
    ebird uluslararası bir site. tüm dünyadan kuş gözlem kayıtları giriliyor. hangi kuş nerede gözlenmiş, izleyebiliyorsunuz.

    collins bird guide en iyi kuş kitaplarından birisi. (ingilizcede kuş kitapları, "field guide" olarak geçer, ingilizce kuş kitabı aramak isterseniz bu tabir size yardımcı olacaktır)
    kuş gözlemcisinin cep kitabı türkçe ve ufak boyutuyla iyi bir kaynak.

    bu da bonus olsun, sadece kuş fotoğraflarımı paylaştığım instagram hesabım;
    kuş

  • insan hakları ve esitlik nedir fikri olan bir insan zaten bunu söylemez. eşit toplumsal ve siyasi haklar vesaire kime anlaticaz ki. biyolojik bir eşitlikten degil bir insan olarak herkesin sahip olmasi gereken temel insan haklarinda esitlikten bahsediyoruz evet. ama bu mantıkla mesela engelliler de eşit haklara layik değil bunların gözünde. madem esitler 100 metre kossunlar değil mi?

  • neyse güldük eğlendik..

    2006 yılında toplanan uluslararası astronomi birliği, bir gök cisminin gezegen sayılabilmesi için gerekli 4 şartı sıraladığında plüton 3 tanesini karşılıyordu;
    - güneşin etrafında dönmek
    - başka bir gezegenin uydusu olmamak
    - küresel bir geometriye sahip olacak kütlesinin olması

    1 maddeden ise çuvalladı;
    - yörüngesinde kendisinden başka gök cisimlerini barındırmaması

    zira milyarlarca irili ufaklı gök cisminin bulunduğu kuiper kuşağı ile aynı yörüngeyi paylaşıyordu ve aynı bölgede bulunan ceres ve eris gibi cüce gezegenler kategorisinde yerini aldı..

  • sene 2022 oldu. şartlar 20 sene öncesine göre bile daha farklı. bilgiye ve teknolojiye erişim artık çok kolay. mesela arduino denilen bir olay var. 5-10 liralık sensörlerle bile sınırsız projeler üretebiliyorsun. 20 sene önce varmıydı bu? yoktu. hepimizin cebinde bilgisayar var artık. 20 sene önce kaç evde bilgisayar vardı?

    sonuçta artık birşeyler yapmak kolay. togg üretilirde, satışa sunulur da. bunda en ufak bir sorun ve şüphem yok. proje hakkında detaylı bilgim de var.

    ama zurnanın zırt dediği yere gelelim.
    1. öncelikle aracın fiyatı bu ülkenin halkı için erişebilir olacak mı? ötv siz dahi min. 400 binden bahsediliyor.

    2. şarj sorunu nasıl çözülecek? ülkenin elektrik altyapısının bile bunun için yeterli olmadığı düşünülüyor. ek olarak benzinli bir aracın depoyu doldurması 10 dakika sürüyor. bu aracın min. bataryaları hızlı şarj ile 30 dakikada dolacak. onbinlerce aracın aynı anda şarj edebilecek altyapı? benzinliklerdeki 15 dakka süren araba yıkamalarda bile deli gibi sıra oluyor ve millet birbirini gırtlaklıyor :)

    3. şarj sorununu çözünce menzil işi nasıl çözülecek. ? mesela 300 km ve 500 km lik iki paket planlanıyor. bunlar teorik menziller. normal şartlarda düşecek bu değerler. dolayısı ile uzun yolda en az bir kere durup şarj etmen gerekecek.

    4. en civcivli mesele de şu : batarya ömürleri. aracın bataryaları mutlaka bitecek. yenilemek için ciddi bir maliyet gerekecek ki,şu an 10 bin eurolar konuşuluyor. arabaya o kadar para verip 3-5 yıl sonra bir de o maliyeti yüklenmek sorun çıkaracak.

    5. yurtdışına ihracatta bu tip araçları alabilecek alım gücüne sahip ülkelerin çoğu bu tip araçları üretiyorlar. ve bu konuya milliyetçi yaklaşıyorlar. ne kadar satabileceksin?

    vs. onlarca konu var aşılması gereken. ben tam elektrikli araçların ülkemiz için çok erken olduğunu düşünüyorum. başlangıçta keşke hibrit versiyon da olsaydı.

    bir de şu konu var, şu fanatikçe sevinme işini algılayamıyorum. şuna benziyor, hani osman gazi köprüsü açıldığında oynayan dayılar vardı ya. ha onlardan birisi kamyon şoförüydü.. en son gördüğümde köprüden geçmek pahalı olduğu için körfezi dolaşıyordu. ee? niy oynadın o kadar? bu togg işi de böyle. hiç biir zaman alamayacak olanlar hem seviniyor hem de bunları eleştirenlere vatan haini diyor,kudurun diyor. asıl senin kudurman gerekiyor, tepki göstermen gerekiyor ben niye alamıyorum bunu diye.

    fanatizm, cahillik ve ....... ile birleşince böyle aptalca şeyler diyebiliyorlar işte.

    inşallah başarılı olur ve yukarıda yazdıklarım çözülürde alırım bi tane.

  • görüntülerdeki çiğköftecidir. istanbul, beyoğlu’nda çiğköfteci işleten baba oğulun dükkanına dürüm almaya gelen kişinin “ben olmadan kuş uçmaz buralardan, haracını vereceksin” lafına karşı gelen adamın dükkanını 10 dakika içinde 15 kişiyle darmaduman ediyorlar.

    sene 2022 hala birileri küçük işletmelerden zorbalıkla para topluyor. çocuğun ifadesine ve görüntülere bakın, bunlar bu özgüveni nerden alıyor sayın süleyman soylu ?

    edit: çiğköfteci’nin bir diğer konuşması burada.

    edit2: https://www.sabah.com.tr/…dugu-anlar-kamerada-video olayla ilgili yeni iddialar var ve eğer bu iddialar doğruysa, çiğköfteci burdaki herkesi ters köşe yapacak gibi gözüküyor :d