ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
32 çocuk yapıp kaymakamlıktan yardım bekleyen adam
-
(bkz: memnun kaygısız)
koray çalışkan'ın beyin yakan letonya maçı tweet'i
-
valla haklı bir tweet.
tamam futbol 11'e 11 oynanıyor da futbolla yatıp futbolla kalkan, başka hiç bir spora destek vermeyen, en büyük spor eğlencesinin futbol olduğu 80 milyonluk ülke isen letonya'dan çok daha iyi olacaksın.
ısparta kadar nüfusu olan izlanda'dan 3 yemiş 80 milyonluk ülke mi olur lan?
insanın şişmanladığını fark ettiği an
-
ananenin "güzelleşmişsin" dediği andır.
askerde zimmetli silahı kaybetmek
-
silahını buluruz ama bulduktan sonra bir yerine sokarız kabul mü deseler hiç düşünmeden kabul edersin. öyle bir şeydir işte.
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
üniversiteye benden 1 sene sonra giren arkadaşımın, okulu 4 yılda bitirip, yüksek lisansa başlaması, asistan olması, 7. senemde alttan aldığım 1. sınıf dersime hoca olarak gelmesi. (bkz: based on a vallahi billahi true story) (bkz: didem hocam'a burdan selam söylemek istiyorum)
11 ağustos 1999 güneş tutulmasını görmüş nesil
-
(bkz: 17 ağustos 1999) depremi ile hatırlanan nesildir.
bizzat sakarya' da izlemiştim tutulmayı. o gün çok sıkıcıydı, ve evdeyken çokta ürkmüştüm, zira gündüzde bu kadar karanlıkta kalmak açıkçası pek de iyi bir etki bırakmadı. sonra günler geçti, uyuduk ve çığlıklar ardı ardına koptu...
vedat milor'un cv'si
-
insanı şoke eden cinsten bir şey.
ulan gurme olmak için bu kadar okumak gerekiyorsa bizim tarhana çorbası içmeye hakkımız yok amk, bir de adamı beğenmiyorlar.
immanuel kant
-
"tanrı vardır" demek, aslında, hiçbir şey söylememektir. çünkü benim tanrı inancım, zaten, tanrı'nın varlığından ötürüdür. tanrı olmasaydı, benim tanrı inancım da olmazdı. dolayısı ile ''din hakkında konuşmak, özünde, boşuna konuşmaktır'' demiş üstat.
ahlak yasasını sevdiğim adam, adam!
yaran facebook durum güncellemeleri
-
sınavda hocayla göz göze geldiğinde düşünüyormuş gibi yapan tüm öğrencilerin dünya tiyatrolar günü kutlu olsun .
ağız kokusu
-
bi gün, kurstan bir arkadaşım, işyerim civarından geçerken aklına geliyor beni arıyor, hatırımı soruyor. gelsene diyorum, bir çayımı iç, hem görüşmüş oluruz. bir duraksıyor, nefes alıyor, yok diyor, başka zaman. ısrarımı seveyim, hazır diyorum gelmişsin buraya kadar, çık işte yukarı. tamam geleyim de, şey diyor, az önce soğan yedim ben, çekiniyorum o yüzden. saçmalama diyorum, lafı bile olmaz, biz her gün yiyoruz n'olacak allasen. ikna kabiliyetimi yitireyim. neyse, çıkıyor bu yukarı. sarılıyoruz. ben bayılmışım. allah'ım böyle bir koku olamaz. çocuk sürekli anlatıyor, ben daimi gülümsüyorum filan ama, hoşbeşten fırsat bulunca ilk şunu soracağım: soğanı tarlasıyla birlikte mi yedin arkadaşım sen? o nasıl bir soğan yemektir? renkten renge giriyorum, imkanı yok o kokuyu defedemiyorum abi. taktım bi kere. sanki karşımda bizim hüseyin değil de, bir baş soğan oturuyor. kendisi oradan buradan laflarken ben hüseyin'i ince ince kıyıyorum, pembeleşinceye kadar kısık ateşte çeviriyorum. o koku gitmiyor. bi yarım saat sonra kalktığında tekrar sarılıyorum. yaşama sevincime.
yanlış numara diyalogları
-
-alo
-yavruum, nasılsıın?
-iyiyim sağolun, siz nasılsınız?
-ben de iyiyim canım kızım sağol. tanıdın mı beni?
-ehem. şey hayır.
-kadriye teyzen ben.
(bilindiği kadarıyla annenin 3 adet kadriye isminde arkadaşı vardır.)
-ay evet, kusura bakmayın çıkaramadım sesinizden.
-ne demek canım, nasılsın bakayım okul nasıl? abin nasıl?
(evet, 1 adet abi de mevcuttur evimizde)
-iyiii naaapsın. ben de okul, sınavlar filan işte eki eki.
-iyidiiiir iyidiiiir. gitmiyor musunuz bu yaz antalya'ya?
(neredeyse her yaz antalya'ya gideriz, evet.)
-yani bakalım. benim sınavlar biterse işte.
-biter biter güneş'cim, güzel kızım benim.
-(hö?) güneş mi?
-yavrum güneş değil misin sen?
-yok hayır değilim.
-ay yanlış aramış olamam ben, nevin hanım'ın kızı değil misin sen çocuğum?
-yok yok, yanlış aramışsınız.
-ayyy hah hah haaay... yavrum seninle de sohbet etmiş olduk fena mı?
-ehi ehi doğru haklısınız.
-hadi bakalım güzel kızım kendine iyi bak.
-ehi ehi. teşekkür ederim siz de.
sözlükteki troll'ler
-
ince işçilik ile agir işsizlik arasında kaldım dedirten.