ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
okan bayülgen'in nusret gökçe'ye attığı tweet
-
(bkz: nusret üzerinden prim yapmaya çalismak)
kusura bakma okan sen geçerliligini yillar önce yitirdin.
rosalinda izleyerek büyümüş efsane nesil
-
daha önce görmediği için kafası oyuna, üçkağıta, entrikaya, sevenleri ayırmaya yatkınlaşmıştır. avradını skim, ne zor günlerdi ya.
her olayda mizahını da gösteren halk
-
"başbakan %50 jokerini kullanacağına, keşke seyirciye sorma hakkını kullansaydı.."
pınarbeyli köyü canlı yayını
-
bakınız yaşını başını almış, kariyer sahibi adamım. açtım izliyorum... zira şu an memlekette gördüğüm en normal şey pınarbeyli köyündeki durağanlık olsa gerek.
ekonomisi, politikası, magazini, tacizi, tecavüzü, şiddeti derken memleket olarak lağım çukurundaymışçasına bir hayat yaşıyoruz.
sanırım muhterem bir arkadaşımız biraz trollemek, biraz da köyündeki bu inovatif hareketi bizlerle paylaşmak adına hepimizi bir nebze gülmeye davet etmiş.
kendisine saygı duyuyor ve iştirak ediyorum...
tatilya
-
tatilya projesinde yer almış olan adamın konuşmasını izlemiştim. tatilyanın neden battığını hatırladığım kadarıyla şöyle açıkladı:
+ türk ailesi çocukları için hiç bir şey yapmaz. tatilya projesi amerikan aile yapısına göre tasarlandı, her çocuk için iki yetişkinin de geleceği düşünüldü, neredeyse şehir dışına yapılması da sorun olmayacaktı çünkü aile taa beylikdüzüne kadar gitmeye çekinmeyecekti.
oysa anladık ki türk ailesi çocuğu için o kadar uzağa gitmez. türk ailesi alış veriş merkezine kendi ihtiyacı için gider çocuğunu da avm'deki ufak oyun parklarına bırakır, kendi ihtiyacı yoksa sadece çocuğu için gitmez.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
*-sen beni temizlerken iğrenmiyor musun? (tuvalet temizliği sırasında)
anne - hayır
* - tabi iğrenmezsin, ben senin içinden çıktım ondan değil mi? sürpriz yumurta gibi. sen çikolatasın, ben oyuncağı.
14 mart 2008 şampiyonlar ligi kura çekimi
-
genelleme yaparsak bayanlar futbolla ilgilenmez. ama dünya kupası, avrupa şampiyonası veya şampiyonlar ligi maçları olduğunda uzaktan da olsa muhabbete katılmaya çalışırlar. az önce şampiyonlar ligi kura çekimi ile ilgili olarak işyerimdeki bayanların konuşması:
nazife- fenerbahçe'ye roma çıkmış
ben - kızım hangi internet sitesine bakıyorsun sen, chelsea çıkmış.
nazife- hangi ülkenin takımı o?
ben - ingiltere.
şeyda - roma da ingiliz takımı mı?
ben - yok ebesinin örekesi ali sami
şeyda - ne?
ben - kızım roma italyan takımı ama fenerbahçe'ye ingiliz takımı chelsea çıkmış. italyan takımı roma çıkmamış. hem roma italya'da bir şehir.
bu sırada bayanlardan biri olan melike telefonda birisine anlatıyor.
melike - fenerbahçe'ye italya'dan bir takım çıkmış çelsi'miymiş neymiş adı
baba kurtarın beni allaaaşkına ya!
"hacım nerde sizin şirket, ben gelir anlatırım onlara ofsaytı" diye mesaj atacak suserlere peşinen edit: ablalar 40 yaş üstü, geçimsiz, bekar ve kapıdan yan geçiyorlar.
düzeltme 2: her bitli baklanın bir kör alıcısı varmış hakikaten
hayvan gibi hesaplamadan sonra x=x+1 bulmak
-
mekandaki kişi sayısını -7 bulmanın yanında telafi edilebilecek bir hata.
ingilizceden sonra öğrenmesi en kolay dil
-
anadilinize ve altyapınıza göre değişiklik gösterir. örneğin anadili türkçe olan biri için mutually intelligible olmalarından ötürü ingilizce’den bile önce türki dillerden birini öğrenmek daha kolay gelecektir. bir norveçli için de isveççe ve danca böyledir.
anadil türkçeyse ve konuşulan ilk yabancı dil ingilizceyse, hint avrupa dillerine kapı daha rahat açılır diye düşünüyorum. ancak burada grameri çok uğraştırıcı olan almanca, fonetiği karışık olan fransızca ya da her ikisi de karışık olan slav dilleri ya da izlandaca‘dan değil de iki yönden de biraz olsun nefes alabileceğiniz, temiz telaffuzlu latin dilleri (mesela fransızca hariç) işinizi kolaylaştırabilir.
aynı kolaylık seviyesinde mi tam kestirememekle beraber, iskandinav dilleri de bana nispeten kolay geliyor ancak bu benim 4 sene almanca öğrenmiş olmamla alakalı olabilir. öte yandan, isveççe üzerinden örnek verecek olursak sistematik bir şekilde yabancı dil eğitimi almış, dil öğrenme sistemini kavrayabilmiş ve ingilizcesi gerçekten iyi olan tanıdıklarım bu dili kendilerini paralamadan öğrenebilirken akademik olarak çok parlak olmayan, ingilizceyi hasbelkader öğrenmiş insanlar isveççe’yi çok zorluk yaşayarak öğreniyor ve asla rahat hissedemiyorlar, temiz bir diyalekte kavuşamıyorlar. bu bir fikir verebilir.
gramerinin türkçe’yi andırdığı söylenen macarca, fince, japonca gibi diller hakkında asla fikir yürütemiyorum, ancak şu hayatta biraz daha vaktim olsa rusça, lehçe ve macarca öğrenmek isterdim. ama 27 yaşındayım ve son demlerimi isveççe’yle değerlendirdim. 25 yaşınızı geçtiyseniz ve o dili aktif şekilde kullanma imkanınız olmayacaksa, dil öğrenme işini sadece bir hobi, duolingo gibi oyun tabanlı bir aktivite olarak görmeye başlarsanız daha az hayal kırıklığı yaşarsınız.
şenol güneş
-
mustafa denizli ve selçuk inan'ın maç sonu hakem açıklamaları sonrası "galatasaray'ın hakemle ilgili eleştiri yapması için, hakemlik bir pozisyonu olması gerekiyor" dedi.
net cevap bence.
sütyen giymeden dışarı çıkmak
-
üzerine ıslak tişört giyerek yapılması gereken eylem bence. şahsi fikrim.
evrim teorisinin bilimsel olarak çökmesi
-
islami kaynaklara göre insanlık tarihi 6-7 bin yıl civarındayken bu haberde ilk insan izinin 5.7 milyon yıl önce bulunduğu belirtildiğinden bilimsel olarak islamiyeti çökertmiş haberdir.
annenin ölmesi
-
27 mart 1998 de kaybettiğim anneciğim..
o kadar seviyordum ki seni o çocuk kalbimle, o kadar ihtiyacım vardı ki senin sesine ama sen babamın da o zaman dediği gibi zaten bir melektin ve melek oldun benim ve babamın meleği oldun ..
nur içinde uyu annem
bazen merak ederim şimdiye kadar yanımda olsan nasıl olurdu, mezuniyetimde olsaydın yanımda ne hissederdin...
hep benim ve babamın kalbinde yaşayacaksın annecik..