full
-
ing. dolu (boş karşıtı)
-
(bkz: fullemek) (bkz: full house)
-
pokerde bir kağıt kombinasyonu (3 adet vale yanına 2 papaz gibi)
-
beyoglu halep pasajinda super baskili t-shirtler satan biyer. t-shirtlerin baskilari kalitedir, ama orjinali kadar deil. hatta t-shirtleri de kalitelidir. besiktas formasi ile gidilesi yerdir.
-
kiralık/satılık ev veya otomobil ilanlarında sıkça rastlanan bir kelimedir. "full"dür bunlar ama neye göre "full"dür, kime göre "full"dür.. **
-
bir kayitli okur.
-
halk tarafından türkçemize garip bir şekilde sokulmaya çalışılmış kelimedir. ingilizce anlamına bağlı kalmayarak bilinçsizce "tamamen" veya "hep" kelimeleri yerine tercih edilir.
örnek1: bu paket full doluydu, bitmiş.
örnek2: bu doluydu full bitirmiş ahmet bunu.
örnek3: içerisi full boş. -
(bkz: full dolu)
-
135 x ~188 cm ebatlarindaki yatak. double olarak da gecer.
-
rekabet kurulunun 12 mart 2009’da 20 yıl olan akaryakıt sözleşmelerinin 5 yılla sınırlandırılmasına karar vermesiyle kızışan piyasaya giren ar şirketler grubu şirketi. geçtiğimiz günlerde açılan seyrantepe istasyonunda şafak sezer e pompacılık yaptırmış akaryakıt şirketidir ayrıca. yılbaşına kadar 50 istasyona ulaşmayı hedefleyen şirketin önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde take off yapması bekleniyor. bu yeni markanın shell bp po gibi büyük markaların canını sıktığını da söylesek yanlış olmaz sanırım. daha kaliteli hizmet daha çok promosyon ve ucuz fiyat..
bir akaryakıt markasının bir şehri nasıl değiştireceğini göreceksiniz diyor mottoda. görücez bakalım..
http://www.full.com.tr/
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap